Coğrafi konum ve topoğrafik yapının uygunluğu nedeniyle Salihli gerek kendine bağlı yerleşimlerle gerekse komşu ilçe ve illerle kuvvetli bir ulaşım bağlantısına sahiptir. Kent dışı ulaşımda en önemli payı İzmir-Ankara E- 96 devlet karayolu almaktadır. Kentin batı ve doğu üzerindeki yolcu ve yük akımı birinci derecede bu yol üzerinden sağlanmaktadır İzmir-Uşak demiryolu ikinci önemli ulaşım aksıdır.1875 yılında Manisa'dan Salihli'ye ulaşan demiryolu XVii. yy, da yöreyi köy olmaktan çıkarıp hızla gelişmesini sağlamıştır. Doğu ve Güneydoğu ile bağlantılı olan demiryolu günümüzde izlenimlere göre gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında payı düşüktür. Salihli'nin İzmir-Ankara E–96 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle yurdun her bir yanına rahatlıkla ulaşıldığı gözlenmektedir. Aynı yol üzerinde günde İzmir'e 32, Manisa'ya 29,sefer yapılmaktadır. Salihli Akhisar yolu Balıkesir ve İstanbul'a, Salihli -Alaşehir hattı ise Denizli ve Aydın'a bağlantılarını sağlar. Salihli'den düzenli olarak günde; İstanbul'a 2,Balıkesir'e 5,Denizli'ye 4,Alaşehir'e 23,Kula'ya 7, Demirci'ye 8,Köprübaşı'na 8,Selendi'ye, Akhisar ve Gölmarmara'ya 10,Ödemiş'e 2,sefer yapıldığı belirlenmiştir. İlçeye en yakın deniz ve hava limanı 96 km uzaklıktaki İzmir'dedir
Salihli'nin kent merkezine bağlı köyler ve beldelerin uzaklığı 10 ile 25 km. arasında değişmekle beraber ilçe merkezine en uzak yerleşimler Gökeyüp, Akçaköy, Oraklar, Mamatlı ve Hacıkösali'dir. Bu yerleşimlerden Adala, Donbaylı, Durasıllı, Kavaklıdere, Kemerdamları, Pazarköy, Poyrazdamları, Sart kasabası, Taytan kasabası, Torunlu, Yeşilova, Yılmaz kasabalarına, günde 10'dan fazla sefer yapılmaktadır.
Beylikli, Kapancı, Karayahşi, Köseali, Kabazlı ve Yeşil kavak'ta bu sayı 5–10 sefer arasında değişmektedir. Allahdiyen, Caferbey, Çökelek, Eminbey, Hacı hıdır, Gökköy, Karapınar, Kemer, Poyraz damları kasabası ve Yaraşlı'da günde 5 civarında sefer yapıldığı gözlenmektedir.
Salihli'yi doğu-batı yönünde kat eden E–96 karayolu ve demiryolu kent içi ulaşımında önemli bir rol oynamadıkları görülmektedir.
Kent içi yolları trafik yoğunluğu ve kalitesi bakımından 1. ve 2.derece önemli ulaşım akışları olarak ikiye ayrılabilir
1.Derecede önemli yollar:
Salihli'nin en önemli ve en yoğun ulaşım akışı, karayolunun güneyinde, doğuda Kırveli'den başlayarak batıya doğru gelen ve sırayla, Atilla, Belediye ve Mithatpaşa caddeleridir. Zafer mahallesinde güneye yönelerek F Caddesi yolun en yoğun kısmını Mithatpaşa Caddesi oluşturur.
Üzerinde birçok ticaret ve iş merkezinin bulunduğu cadde ayrıca kent içi ulaşımını sağlayan minibüs hatlarının buradan geçmesiyle de yoğun bir trafik akışına sahiptir. Bu caddeye paralel olarak uzanan güneyindeki Turan ve kuzeyindeki Belediye caddeleri de kentin ticaret merkezi üzerindedir.
Demiryolu kuzeyindeki Atatürk (Çınarlı) caddesi, Mithathatpaşa'dan dar olarak başlayıp Tedaş, Beşeylül ilköğretim okulu ve Kültür Müdürlüğü önünden geçerek Yörük mahallesine kadar uzanır. Demiryolunun güneyindeki Şüheda Caddesi ile demiryolunun her iki yanındaki Fevzipaşa caddeleri gerek kent içi aks gerekse hizmet yoğunluğuna göre kent içi ulaşımda önemli yere sahiptir.
2.Derecede önemli yollar:
Bu yollar kent içerisinde anayollara bağlı cadde veya sokak olarak ulaşıma hizmet ederler. Güney-Kuzey yönünde uzanan yollar: Avar, Millet, Yüksel Özdemir caddeleri ile Acısu, Çiçek, Göçmen, Mimar ve Süleymaniye sokaklarıdır.
Bu cadde ve sokakların genişletilme ve iyileştirilme çalışmaları devam etmektedir. Doğu-Batı yönünde ise Fatih, Gökçepınar, Gürsel, Köprü caddeleri ile İnönü, Mehmet Akif ve Yeniyol sokaklarıdır.
Kentin ilk yerleşim yeri olan Eskicami, Kocaçeşme, Mithatpaşa ve Dedetaşı mahallelerindeki yollar dar, kısa ve dik açılı olup genelde beton ve yeni asfalt çalışmaları yapılmaktadır.
Yerleşim yerinin düz ve iklimin uygun olması nedeniyle kentte çok sayıda motosiklet ve bisiklet bulunmaktadır. Nitekim (SAR,996)göre ilçede her 10–15 kişiye bir motosiklet ve bisiklet düşmektedir. Yüksel iş Ticaret sahibi İbrahim Yüksel'de Türkiye'de en çok satış yapan ilk firma içinde olduğunu söylerken bu tezimizi de doğrulamaktadır. Sayının yüksek olması ilk bakışta trafik sorununu azaltması şeklinde yorumlanırsa da gerekli alt yapının (park, ayrı yollar vb.) oluşturulamadığından özellikle motosikletler şehir için bir sorun olmaktadır.
Salihli'de çok az sayıda otopark olmasına rağmen (Eski Belediye karşısı - eski Pazaryeri - Stat önü -Kurudere - Çınarlı cad. kavşağı - Oto Garaj üzeri) gibi özellikle Mithatpaşa, Belediye, Turan ve Kurudere caddeleri boyunca park edilen araçlar şehir, yaya ve taşıt trafiğini aksatmaktadır.
Şehrin pazarı olan Çarşamba ve Cumartesi günleri ilçede otopark eksikliği kendini yoğun bir şekilde göstermektedir.
SALİHLİ'NİN iLÇELERE OLAN MESAFELERİ
Alaşehir. 0. 40 Km.
Ahmetli 18 Km
Akhisar 66 Km.
Demirci 102 Km.
Gölmarmara 40 Km.
Gördes 88 Km.
Kula 42 Km.
Köprübaşı 53 Km.
Saruhanlı 52 Km.
Sarıgöl 53 Km
Selendi 80 Km
Turgutlu 42 Km
Ödemiş 52 Km.
ÇEVRE iLLERE OLAN UZAKLIĞI
Manisa 72 Km.
İzmir 96 Km.
Uşak 120 Km.
Balıkesir 144 Km
Denizli 110 Km.
Salihli Gediz havzasının orta bölümünde 28 10' doğu,38 10' kuzey konumu ve etrafı batıdan Turgutlu, kuzeybatıdan Akhisar, kuzeyden Gördes, kuzey doğusundan Demirci, doğudan Kula, Güneydoğudan Alaşehir ve Güneyde İzmir'in ilçesi Ödemiş tarafından çevrilmiştir.
Boz dağların kuzey yamacının eteklerinde Gediz nehri kenarında bulunan Salihli İZMİR -ANKARA karayolu ile İZMİR -AFYON demiryolunun da kenarında bulunmaktadır.
Kuruluş yeri Bozdağ kütlesinin güneyini sınırlandırmış olması bir dezavantaj değil, ülkemizde Kuzey ve Kuzeydoğuya bakan yamaçların daha fazla nemli olması yer seçimi ve gelişiminde etkili rol oynamıştır.
Yine dünyada akarsu boylarındaki kentlerin gelişmişliğine paralel olarak Gediz, Alaşehir Çayı, Tabak Dere ve Sart Dere, Gümüş Dere, Kurşunlu derelerinden azami ölçüde faydalanılmaktadır. Bunun yanında Demir köprü Barajı ve sulama kanalları da adeta hayat damarı niteliğindedir.
Salihli ovası Gediz tektonik çukurluğunun içinde ve Gediz nehrinin ovaya girdiği yerde de Salihli ilçesi kurulmuştur. Yer yer 90-100 metreyi bulan alüvyonlar Gediz ve Bozdağ'ın etkisiyle heterojen bir yapı gösterirler. Ancak toprak verimliliğinde önemli avantajlar sağlar.
Salihli ovası Kuzey ve Güney tarafından faylarla (kırık) sınırlandırılmıştır. Gediz teknotik çukurluğunun oluşumunda rol oynayan faylar ovanın çöküntü olduğunun bir kanıtı gibidir.
Salihli ovasının Güney kesimlerindeki sıcak ve su kaynakları da bu fay hattının bir eseridir. Ovanın neojen sonlarında çöktüğü Bozdağ'ların yükseldiği ve bu durumun 1500 metrelere vardığı kabul edilmektedir.
Ovada zaman zaman fayların oynaması temel de çökmeler meydana gelmesinin bir göstergesi olarak kabul görmektedir. Bu açıdan bakıldığında Salihli ovasının 1.derecede deprem kuşağının kenarında bulunmakta olduğu görülür.
Bozdağların eğilim yamaçları Kurşunlu, Çakallar, Gümüş dere gibi suların etkisiyle parçalanmış ayrıca gevşek yapıda olan toprak zaman zaman kuzeyden akışa geçmiştir. Bu durum Bozdağların Salihli'ye bakan yamaçlarında doğa dengesinin bozulmasına yol açmaktadır.
Bozdağ metaformik kütlesi farklı formasyonlarla birlikte kentin güneyinde 2159 metreye kadar çıkmakta ve heybetli bir görüntü yelpazesinde kurulmuş durumdadır.
Salihli kenti, köklü geçmişe sahip kentlerden biri olarak dikkati çekmektedir. Bu günkü Salihli İlçesine ait ilk kayıt 1518 yılına aittir. Veled-i Salih / Salihoğlu köyü olarak anılmakta ve Sart Kazasına bağlıdır. 1535 tarihli ve Aydın Livasına bağlı İzmir – Çeşme - Ayasuluğ – Tire – Birgi - Güzelhisar – Sultanhisar – Kestel – Bozdoğan – Arpaz – Yenişehir – Alaşehir - Sart kazaları kur’asının tımarlarını havi mufassal defter kayıtlarında da Veled-İ Salih / Salihoğlu adlı bir köyün varlığı teyit edilmiştir.
Salihli adına kaza olarak (Kaza-ı Sard maa’ Salihli) ilk defa 1831 yılında yapılan nüfus sayımında, köy olarak ise 16.yy. arşiv kayıtlarında rastlanmaktadır. Salihli Köyünün varlığına ait ilk belge, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü (Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı)’ ndeki 148 sıra numaralı 935 H./1528-1529 M. tarihli Aydın Livasına bağlı havi mufassal defterdeki kayıtlara aittir. Bu defterde Aydın Sancağı Sart kazasına bağlı Veled-İ Salih adlı bir köyün adı geçmekte ve köyün 14 haneyi (vergi nüfusu) barındırdığı belirtilmektedir.
Veled-i Salih (Salihoğlu) köyü ile ilgili ikinci önemli kayıt Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Ankara) Arşivi’nde bulunan 144 numaralı 981 H / 1573-1574 M. tarihli Aydın mufassal tapu defterindedir. Defterde 17 nefer ve 9 haneden oluşan Karye-i Veled-i Salih adlı bir köyden söz edilmektedir. Yıllık vergi geliri 1.550 akçe olan köyde buğday, arpa, nohut, pamuk, börülce, susam, keten, kendir gibi ürünlerin yetiştirildiği yazılıdır. Yine aynı defterde Sart’da 54 nefer, 6 çift, 5 yarım çift, 30 bennak, 10 mücerret kişiden söz edilmekte, köyde 2 değirmenin var olduğu ve buğday, arpa, börülce, susam, nohut, bakla, burçak ve yonca ekildiği anlatılmaktadır.
16.yy ait bu iki Osmanlı Arşiv belgesinde adı geçen ve Aydın Sancağı Sart Kazasına bağlı olan Veled-i Salih adlı bu köy büyük olasılıkla Salihli Kentinin ilk çekirdeğidir. Köyün kuruluşunu da Salihlu (Salihler) adlı yörük topluluğunun gerçekleştirdiğinden kuşku duyulamaz. Bu isme Saruhan ve Aydın sancakları dışında daha birçok sancak da rastlanması, büyük ve etkili bir topluluk olduğunu göstermektedir.
Salihler Yörüklerinin yerleşmiş oldukları yere isimlerini vermiş olmaları nedeniyle 16. Ve 17. Yüzyıl kayıtlarında Salihli’nin bulunduğu bölgede birkaç Salihli Köyü daha olduğu bilinmektedir. Ancak, bu köylerin Saruhan Sancağı içinde kalışı ve Sart Kazasına bağlı olmayışları, bugünkü Salihli’nin çekirdeği olmayacağı varsayımına kesinlik kazandırmıştır.
Sonuç olarak Salihler Yörük topluluğunun, yazılı belgelere göre bugünkü Salihli yerinde 16.yy başlarında yerleşik hayata geçmiş olduğunu ve bir köy kurduklarını söyleyebiliriz. Şimdilik köyün, dolayısıyla Salihli’nin kuruluşu 1528 yılı kabul edilmekle beraber, bulunacak belgelerle, bu tarihin daha da önceye inebileceğini belirtmek gerekiyor.
17.yy. için, Salihli’ye ilişkin belgelerin yetersizliği yüzünden pek bir şey bilinmiyor. Yalnızca tahmin olarak Evliya Çelebi’nin Alaşehir’den Sart’a gelirken Bozdağ eteğini izleyen yolculuğu sırasında (1673) gördüğü “mamur köyler” den birisinin Salihli olabileceği ileri sürülmektedir.
18. yy. da da Salihli’nin nasıl bir yapıya sahip olduğu konusunda herhangi bir kaynağın bulunmayışı veya bulunamaması üzücü bir durumdur. İşte bu yüzdendir ki Salihli’nin kuruluşu bir anlamda geçmişi en son 19.yy.da tarihlendirilmiş, belleklere çok yeni bir yerleşim olduğu yerleşmiştir.
Salihli’nin 19.yy.daki gelişmesini, gerek nüfus, gerekse işlevsel bir yapı olarak pek çok eserde bulmak olağandır. Bu yüzyılda Sart’ı gezmeye gelen gezginlerin bir kısmı Salihli’ye de uğramışlar, bazıları Salihli üzerinden Adala, Alaşehir gibi değişik yönlerde yolculuklarına devam etmişlerdir.
Salihli, 1831 yılındaki ilk Osmanlı nüfus sayımında Aydın Muhassıllığına bağlı, Sart ile birlikte bir kaza kimliğine sahip bulunuyordu. Sart’ın o tarihe kadar Aydın Sancağının bir kazası olduğunu biliyoruz. Bu sayımda Salihli ile birlikte anılması, Sart’ın yönetim işlevinin zayıfladığını göstermektedir. Salihli’nin büyüdüğünü ve kaza merkezliğini devralmaya hazır olduğunu ortaya koymaktadır. Kentin 19.yy. ilk yarısında böyle büyümesinin ve tanınmasının en büyük nedeni, burada çarşamba günleri kurulan pazarın etkisi olmasıdır. Salihli’nin 19. yy.daki yaşamında yönetsel merkezlilik dışında meydana gelen diğer bir önemli olgu da, demiryolunun şehre ulaşmasıdır. Batı Anadolu da ilk kurulan ve 1866 yılında tamamlanan İzmir – Kasaba Hattı’nın devamı olarak yapılan demiryolu 1875 yılında Salihli’ye ulaşmış bulunuyordu. Aynı yılın Mart ayında Salihli İstasyonunun hizmete açılması kasabanın büyüyüp yayılmasına yol açmıştır. Daha sonra istasyon ile eski yerleşim merkezi, iki tarafı ağaçlıklı ve su arkının bulunduğu güzel bir cadde ile birbirine bağlanmıştır. Bu caddeye 1880 yılının Ağustos ayında İzmir / Aydın Valiliği’ne atanan ve İzmir’de çok kısa bir süre kalan Mithat Paşa’ya izafeten Mithatpaşa Caddesi adı verilmiştir. Demiryolu hattının Salihli’den geçirilmesinin nedeni, bu yerin kervan yolu üzerinde bulunmasına bağlanmaktadır. Böylece aynı yol üzerinde daha önceleri develerle yapılan yük taşımacılığı, demir yolunun gelmesiyle yerini trene bırakmıştır. Kervan sahipleri zarara uğradıklarından dolayı uzun süre demiryolunu kabullenememişler, hatta onu sabote yoluna gitmişler en sonunda da develerini satmak zorunda kalmışlardır. İşte Salihli 19. yy. sonlarında, bu iki büyük değişikliğin etkisiyle ayrıca pazarının büyüklüğü ve bir uğrak yeri olması nedeniyle adını duyuran bir kasaba haline gelmiştir.
1876 yılında ilan edilen I. Meşrutiyet’ten sonra kabul edilen Kanuni Esasi’de yönetimle ilgili hükümler vardır. Bu hükümlere göre, imparatorluk, imtiyazlı eyaletler dışında, vilayetlere, vilayetler sancaklara, sancaklar da kazalara ayrılmaktadır. 1877 yılında Aydın Vilayeti, İzmir, Aydın, Saruhan (Manisa) ve Menteşe sancaklarına ayrılmıştır. Salihli’nin bu dönemde Saruhan Sancağına bağlı olduğunu biliyoruz. 1880 yılına ait Aydın Salnamesi’nde (H.1297) Salihli Saruhan Sancağı’na bağlı bir kaza olarak gösterilmiştir. Burada, Salihli’de bir Muhacirin Komisyonu bulunduğu bilgisi büyük önem taşımaktadır. Kazaya Türk-Rus savaşından dolayı göçlerin olabileceği akla gelebileceği gibi yeni aşiretlerin iskanı da söz konusu olabilir. Salihli’ye 1890’da Bulgaristan’dan, II. Abdülhamit zamanında Kafkasya’dan, Kırım’dan XX. yy başlarında Yunanistan’dan, göçler olmuş ve gelenler iskan edilmiştir. Kentin büyümesi bu göçlerle gerçekleşmiştir. 1884 tarihli salnameye göre, bir yıl önce Salihli Kazasına tüm olarak iskan edilen aşiret nüfusu 896 kadın, 935 erkek toplam 1831 olarak gösterilmiştir ki, ikinci ihtimali doğrulamaktadır. Bunlar için 182 hane yapılmıştır.
1890 Aydın Salnamesi’ne göre, Salihli’nin nüfusu 510 hanede 1410 kadın, 1681 erkek olmak üzere 3091’dir. Kasabada ne kadar gayrimüslim bulunduğu belirtilmemekle birlikte, kazada 665 gayrimüslim bulunduğu tespit edilmiştir.1890’lı yıllara gelindiğinde, Kentin istasyonda eski köy Salihli (İstasyon Mahallesi) ile 1 Km. kuzeydoğusunda Gâvur Mahallesi (Kocaçeşme), Tatar Mahallesi (Atatürk) ve Yahudi Mahallesi (Eski Cami) adıyla üç mahallesi olan ikinci yerleşimi vardır. Ancak Mithat Paşa’nın açtığı yol boyunca başlayan yapılanma bu iki yerleşimi birleştirmeye başlamıştır. Salihli (Salihoğlu köyü) de büyümüş, güney doğusundaki, Saraya av kuşları besleyen ‘‘Kuşçubaşı Çiftliği’’ sınırına dayanmıştır. Bozdağ eteklerindeki Çakallar Köyü ile arasında ‘‘Hayıtlık’’ denilen üzeri hayıt bitkileri ile kaplı alanlar vardır.
1900 tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’nde verilen bilgilere göre Salihli’nin giderek bir ticaret merkezi kimliğine kavuştuğu ve kozmopolit bir nüfusa sahip olduğu görülmektedir. Buna göre; 1900’de 617 haneli Salihli’nin merkez nüfusu 1.372 Türk, 370 Rum, 43 Ermeni ve 41 Yahudi olmak üzere 1.826 kişidir. Kaza da 28 öğrencili bir Rüştiye, toplam 159 öğrencili birisi kız diğeri erkek olmak üzere iki ilkokul bulunmaktadır. Ayrıca Rumların da biri kız diğeri erkek olmak üzere iki ilkokulu bulunmaktadır. Rum erkek okulunda 74, kız okulunda ise 87 çocuk eğitim görmektedir. Yahudilere ait ilkokulda ise 14 öğrenci vardır.
Salihli’nin bilinen yakın tarihinde her zaman varlığına tanık olduğumuz Rumlar, 20. yy başlarında Ege Bölgesinin diğer yerleşim merkezlerinde olduğu gibi, Kentin demografik ve ekonomik yapısında önemli bir yeri işgal ediyorlardı.1908 tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’ne göre, Salihli Kazasının nüfusu 4.441 kişiye ulaşmıştır. 911 ev, 315 dükkân, 1 otel, 19 han, 1 hamam, 9 un değirmeni, 4 pamuk çırçır fabrikası, 3 yağhane, 14 fırın, 33 kahvehane vardır. Rum nüfus 1.139 kişiye ulaşmıştır. Ermenilerin nüfusu da iki misline çıkmıştır. Ayrıca 215 Musevi ve 85 Ermeni olarak 4.441 kişi yaşamaktadır. 1908 Salnamesi’ne göre kazada Düyun-ı Umumiye İdaresi’nin temsilciliği de kurulmuştur. O dönemde, Saruhan Sancağı’nda en çok deve ve koyun bulunan ilçe Salihli’dir. Üretilen mallar çevreye ve İzmir’e demiryolu yanında deve kervanları ile sevk ediliyordu. Malların toplanması da aynı yollarla oluyordu. Dükkân, han ve deve sayısının fazlalığı ticaretin canlılığını göstermektedir. 1889 yılından beri ilçede Ziraat Bankası vardır. Daha sonra 1917 yılında kurulan Manisa Bağcılar Bankası’nın yönetim kurulunda İttihat ve Terakki Partisi Başkanı Hasan Vasfi Bey görev yapmıştır. Tatar (bugünkü Yılmaz) köyünden Hüsamettin Efendi de bankanın kurucularındandır.
1920’lere gelindiğinde ise Salihli’ de bütün Anadolu da olduğu gibi durum değişmiştir. Yunanistan 15 Mayıs 1919 günü İzmir’e asker çıkarmasının ardından Anadolu içlerine doğru ilerlemeye başlamıştı. Bu ilerleyişe karşılık bölgesel direnişler kendiliğinden oluşmuştur, bunun akabinde işgale karşı birleşme fikri doğmuştu. Balıkesir, Akhisar, Salihli ve Denizli’deki savunma hareketlerinin başında bulunanlar Alaşehir Kongresinde bir araya geldi. Salihliyi bu kongrede Zahit Molla liderliğinde bir heyet temsil ediyordu. Bu sıralarda Bandırma’dan gelen Bandırma ve Manyaslı Çerkez direnişçiler, Salihli direnişçileri ile birleşti ve bu birleşimin başına Ethem Bey geçti. Bunların dışında Poyrazlılar ve Osman Ağalar ayrı bir güç teşkil ediyordu.Salihli bölgesinde en küçük yerleşim birimine kadar topyekun girişilen savunma hareketlerinden özellikle Poyraz Çetesi tarihi vesikalara geçmiş bir harekettir. Dibek Dağı yamacında bulunan Poyraz’da köylülerin başlattığı bu hareketin çelişkili bilgiler olsa da 1.000 atlıya kadar yükseldiği yönünde kayıtlar bulunmaktadır. Bütün bu girişimlere rağmen 24 Haziran 1920’de Salihli işgalden kurtulamamıştır. Çok çetin ve yıkıcı iki yılın ardından 5 Eylül 1922’de yangın yeri halindeki Salihli kurtarılmıştır. Yakılıp yıkılan Salihli’nin on yıl içinde yeniden yapılandırma çalışmalarına hız verilmiştir. Bu on yıl içinde Salihli’de 400 işyeri ile 1.000’e yakın bina inşa edilmiştir. Ziraat, İzmir Esnaf ve Ahali Bankalarına Mithatpaşa Caddesi üzerinde bir şube açan Türkiye İş Bankası da katılmıştır. Üzüm Müstahsilleri İhracat Kooperatifi ile 11 adet zirai kredi kooperatifi sayesinde Salihli ekonomisi hareketlenmiştir. Halkın başlıca geçim kaynağı olan bağcılık ve sebze yetiştiriciliği bu dönemde hız kazanmış, daha önce 5.000 dönümü geçmeyen bağları, 15.000 dönümü aşmıştır. Salihli ovasında her türlü ürün yetişmekteyse de en çok arpa, buğday, pamuk, afyon, meyan kökü ve palamut yetiştiriciliği gelişmişti. Salihli’nin bira yapımına elverişli arpaları Avrupa pazarlarında çok ün yapmıştı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Salihli’de sanayi yok denecek kadar azdı. Bugün İstasyonun kuzeybatısında yer alan Çocuk Trafik Eğitimi Parkının olduğu yerde Hacı Mustafa oğlu Selim Akiş’e ait un fabrikası açılmıştı. İlk kasalarının yan tarafında eski Türkçe; ‘‘Meşhur Zeytinli Suyundan Yapılan Kemal–Fevzi Asri (Çağdaş) Gazoz ve Sinalkoları’’ yazılı Gazozhane –ki sonradan ismi Birlik Gazozları olacak- meşrubat fabrikası ve çevre bağların üzümlerini değerlendiren ‘‘Yamansavcı’’, hemen ardından ‘‘Doğu’’ şarap fabrikaları açılıyordu. Kemal - Fevzi Gazoz Fabrikası bugünkü Kasaplar Caddesi’nin üzerinde, Belediye Caddesi ve Mithatpaşa Caddesi’nin bulunduğu arada, Birlik Gazozları ise Kocaçeşme Camii’nin bitişiğindeki park alanı içindeydi. 1958 Yılında da Bozdağ Gazoz İmalathanesi açıldı. Yamansavcı Şarap Fabrikası eski garaj bitişiğinde, Bostan Sokakta ve Doğu Şarapları ise Turan Caddesi üstünde, bugün Beşyol Meydanı’nın istasyon yönündeki köşesinde yer alıyordu.Savaş mübadili olarak Salihli’ye yerleşen Giritli Mustafa Namık daha sonra soyadı olarak kullanacağı ve hemen yakınındaki bir sokağa da Sabuncu adını verecek Sabunhanesini İlhan Sokağın demiryolu ile birleştiği köşeye açmıştı. Mustafa Namık Sabunları kurucusunun 1958’de ölümüne kadar üretim yapmıştır.
Salihli kent nüfusu 25 Mayıs 1920 tarihli Vakit Gazetesine göre; 34.047 İslam, 1861 Rum, 97 Ermeni ve 386 Yahudi, toplam 36.391 kişidir. Savaşta verilen kayıp ve göçlerle 1925 yılında, 27.043 kişi, 1933 yılında ise 30.371 kişi olmuştu.
Salihlinin ekonomisi 1950 öncesi sadece tarımsal çalışmalara ve tarımsal ticarete dayanmakta iken, 1950 sonrası ekonomik faaliyetler çeşitlilik kazanmıştır. Tarım ürünlerine dayalı olarak un ve yem, pamuk işleyen çırçır, zeytinyağı fabrikalarının yanı sıra toprak sanayisine ilk adım atılmış, kiremit fabrikaları da açılmaya başlamıştı. 1951 yılında, Salihli Ticaret Odası ve halkın maddi-manevi katkıları ile Memleket (Devlet) Hastanesi günümüzdeki yerine inşaa edilmişti. Belediyenin gösterdiği bu alan o tarihlerde ‘‘Şehir dışına, dağ başına, hastane mi yapılırmış’’ dedikodularına neden olmuştu. 1952 yılında, genç girişimciler Battal Üretmen, Muammer Şahin, Fahri Keskiner ve Akif Ulaş’ın önderliğinde Salihli’nin ekonomik ve sosyal yapısına yaklaşık kırk yıl damgasını vuracak İplik - Dokuma Fabrikasının başlangıcı olan İplikhane açılmıştır. Çevre dağlarda bulunan meşe palamutunu değerlendirmek üzere zamanın hükümetince 1953 yılında inşaatına başlanan Valex Fabrikası da 1955 sonlarında üretime başlamıştı.
Cumhuriyet döneminde yukarıda bazı örnekleri sayılan ekonomik atılım ve imar çalışmaları sonucu, Salihli kenti kısa sürede eski canlılığına kavuştu. Hükümet Konağı, Namık Kemal İlkokulu, Ortaokul, Lise ve Devlet Hastanesinin demiryolu güneyine yapılması ile kent Bozdağ eteklerine doğru gelişmiştir. 1940’lı, 1950’li yıllarda Yugoslav ve Bulgar göçmenlerinin Özyurt ve Yeşilyurt mahallelerine, 1954 de Türkistanlıların Kurtuluş Mahallesine ve yine aynı dönemde Demirköprü Barajının gölet alanı altında kalan köylerin Salihli’ye yerleştirilmeleri kent nüfusunun büyümesine ve kentin gelişmesine yol açmıştır.
Bugün Salihli 100.000’i aşan nüfusu ile yörenin Tarım, Ticaret, Sanayi, Eğitim, Sağlık, Sosyal ve Kültür merkezidir.
Şunu daha büyük bir haritada görüntüle: Location Klasik Keyifler 2012
Salihli Ziyareti yapmayı Düşünüyorsanız size küçükde olsa bir bilgi vermesi amacıyla Salihli gezinizde yol gösterici olacak bu sayfada,Salihli tanıtım videosu,Salihli görülebilecek yerlerle ilgili tanıtım filmini izlemek faydalı olacaktır.Salihli tanıtım filmini izleyin
@otobusucakbilet kullanıcısından Tweetler |
|