İç Anadolu coğrafi bölgesi, yukarı Sakarya bölümündeki Eskişehir ilinin
güneydoğusunda, Eskişehir-Afyon asfaltı üzerinde (YOLBOYU YERLEŞİM)
şeklinde kurulan ve Cumhuriyetten sonra ilçe olan Mahmudiye yeşillikler
içerisinde bir yerleşim merkezidir.
Mahmudiye nin tarihte eski bir yerleşim yeri olduğu çevrede bulunan
höyük tümülüslerinden ve inşaat kazılarında bulunan kalıntılardan
anlaşılmaktadır.
1958 yılında, Mahmudiye ilçe merkezinde bulunan Hara Lojmanları inşaatı
temel kazıları sırasında 90 cm. boyunda başında taç, sol elinde tenis
raketine benzer bir cisim tutan ve sağ elinin eskiden koptuğu tahmin
edilen mermer bir insan heykeli ile kırık kanatlı bir kartal heykelinin
bulunduğu bilinmektedir. Hamidiye köyündeki höyükte yapılan kazılardan
çıkan eserlerin tarih öncesi devirlere ait olduğu ve yörenin M.Ö. 3000
yılına kadar varan eski bir yerleşme yeri olduğu sanılmaktadır.
Mahmudiye adının kaynağı Osmanlı İmparatorluğunun ıslahatçı Hükümdarı
olarak bilinen Mahmut II. (Gazi Sultan Mahmut Han-ı Sani)(1784-1839) dir.
İlçedeki eski tapu kayıtlarından da büyük bir kısım arazi Mahmut San-i
Vakfı olarak görülmektedir. Şahısların sahip oldukları tapularında da
alınış yeri Mahmut San-ı Vakfı olarak kayıtlıdır. Böylece ilçenin II.
Mahmud un adından dolayı MAHMUDİYE ismini aldığı bilinen bir gerçektir.
Yenilik taraftarı olarak bilinen bu Osmanlı Padişahı Mahmudiye de
bulunan ve kumarcı Mustafa adıyla bilinen eşkiyanın zulmünden bölgeyi
kurtarmış ve düzenli bir yönetimle huzuru sağlamıştır.
Erzurumlu zorba Salim in oğlu olan kumarcı Mustafa, devrinin hükümeti
tarafından şimdiki Çifteler e kardeşi Abdullah ta İnönü bucağına iskan
edilmişlerdir. Kumarcı Mustafa civar köy ve kasaba halkını önceleri iyi
ve adil hareketlerde bulunarak kendisini sevdirmiş ve zamanla büyük bir
arazi sahibi olmuştur. Halk tarafından Sultan Önü Ayanı olarak
seçilmiştir. Bundan sonra halkı, kendi arazisinin büyümesi için
çalıştırmıştır. 2.000.000 dönüm civarında araziye sahip olduğu rivayet
edilmektedir. Zamanla işi zorbalığa dökmüş, Sakaryabaşında halen kumarcı
adasıyla anılan yerde bir şato inşaa ettirerek derebeyliğe başlamış ve
çevrenin tek hakimi olmuştur. Bölgesinden geçmekte olan Osmanlı Ordusuna
yiyecek içecek vermeyen kumarcı sarayın emirlerini de dinlemeyerek
Saltanata karşı gelmiştir. Durumu öğrenen II. Mahmut bir fermanla
kumarcıyı yakalattırmış ve 1804 tarihinde idam ettirerek şatosunu
yaktırmıştır. Malları da Saltanata geçmiştir.
Saltanatın idaresi altına alınan bu büyük çiftliğin merkezi bataklık,
sivrisineğin çokluğu ve sağlığa zararlı oluşu nedeniyle Vali Muzaffer
Paşa zamanında Mahmudiye ye nakledilmiştir. Böylece 1815 tarihinde
kurulan Çiftlik-i Hümayun 1830 tarihine kadar 28 parça halinde kahyalar
tarafından idare edilmiştir. Çiftlik Mahmudiye ye taşındıktan sonra da
eskiden olduğu gibi tarım, at ve koyun yetiştiriciliği sahası olarak
kullanılmıştır. Zamanla hayvan yetiştiriciliği ve ziraat işlerinin daha
disiplinli ve verimli olarak idare edilmesine ihtiyaç duyulduğundan 1834
yılından itibaren Çiftliğe Müdürler tayin edilmiştir.
Çiftlikat-ı Hümayunun merkezi olan Mahmudiye den başka çiftlik içersinde
Aziziye (Esenbel), Ertuğrul, Mandıra, Eminekin, Hamidiye mevkiilerinde
çeşitli birimler bulunmaktadır.
Mahmudiye, 1880-1885 yıllarında Kafkasya dan gelen 30-40 hanelik
çerkezlerin yerleşmesiyle Atikçerkez mahallesi olarak kurulmuştur. Daha
sonra Bulgaristan, Rumeli ve Romanya dan gelenlerin Atikçerkez
mahallesine iskan ettirilmesiyle büyük bir köy halini almıştır.
1918 yılında başlayan I. Dünya Harbinde çevre halkı istiklali için
yapılan tüm savaşlarda Milli Kuvvetlere maddi ve manevi yardımlarda
bulunmuştur. Bu arada memleketin Yunanlılar tarafından istila edilmesi
üzerine Mahmudiye deki Çiftlikat-ı Hümayun önce Kırşehir sonra da
Çankırı ya nakledilirken Katil İlyas çetesi tarafından yağma edilmiştir.
Geriye kalanlar da Esenboğa ya nakledilmiştir. Yunanlılar Polatlı ya
doğru ilerlerken Mahmudiye halkının elinde kalan hayvanları almışlardır.
Sakarya Savaşından sonra geriye kaçan düşman Mahmudiye de ayakta kalan
evleri yakıp yıkmışlardır. Düşman yakıp yıkma işiyle uğraşırken Türk
Kuvetlerinin sıkıştırması üzerine ağırlıklarını toplayamadan Kırkkız
Dağı istikametinde çekilmiştir. Türkkuvvetleri de Çal Tepesine
mevzilenerek uzun bir süre durdurmuşlardır. Mahmudiye 34 gün işgal
altında kalmıştır. 18 Eylül 1921 tarihinde düşman işgalinden
kurtarılmıştır.
Mahmudiye nin 1915 yıllarında nahiye olduğu bilinmektedir. Mahmudiye
nahiye olunca şimdiki Çifteler o zaman köy olduğundan çevresindeki bazı
köylerle birlikte Mahmudiye ye bağlanmıştır. 1920 yılından sonra
göçmenlerin yerleştirilmeleri ile daha da gelişmiş ve Atik Çerkez
(Işıklar) Mahallesi ve Muhacir (Yeni) Mahalle olarak iki mahalleye
ayrılmıştır.
Mahmudiye nin 10 Km güneybatısında bulunan İsmetpaşa köyünün 1939
yılında nahiye olması nedeniyle bölge arazisi ve köyleri iki nahiyeye
bölünmüş, 1950 yılında ise İsmetpaşa kaldırılarak tekrar köy olmuş arazi
ve köyler Mahmudiye nahiyesine bağlanmıştır.
1949 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş, 28.06.1954 tarihinde 6321
sayılı kanun ile ilçe merkezi olmuştur
@otobusucakbilet kullanıcısından Tweetler |
|