İlçemiz
Çoruh Nehri Kenarında kurulmuş bir yerleşim alanıdır.Karadeniz
Bölgesinde yer alır.Büyükbaş hayvancılık ve tarım bölgenin
geçiminde önemlidir. Nüfusu 6331 (2010 ADKS) ve yüzölçümü 2100
Km2'dir.İlçe sınırları içerisinde irili ufaklı çok sayıda dağ
bulunmaktadır. Kaçkar, Mescit Dağı, 3240 m, Bozan Dağı 2924 m,
Sandık Dağı 3186 m, Yassı Dağ 2500 m, Kazancık Dağı 2750 m,
Korga Dağı 2364 m, Ayazöldüren Dağı 2500 m, Asniyar Dağı 3040 m,
Dilek Dağı 3549 m, Hasan Dağı 2900 m ve Nevse Dağı 3114 m bu
dağlardan en önemli olanlarıdır.Dünyanın en hızlı akan
nehirlerinden birisi olan Çoruh Nehri İlçemizden
geçmektedir.Raftinge uygun bir nehirdir.İlçemizin Deniz
Seviyesinden yüksekliği 1229 Metredir.Doğu Karadeniz ve Doğu
Anadolunun geçis noktasında bulunan İlçemiz birçok kültürü bir
arada barındırır.İlçemizin Kuzey kesiminde ağırlıklı olarak
Karadeniz Kültürü hakim iken güney kesiminde ise Erzurum ve Doğu
kültürü mevcuttur. Horon ve Bar oyunları geleneksel halk
danslarını oluşturur.Tulum Çalgısı yörede ağırlıklı olarak
çalınan enstrümandır, davul ve zurna da kullanılmaktadır.İlçe
meyve ve sebze bakımından zengindir.Dut ve dut ürünleri (pestil,
pekmez, kuru dut, köme vs.) en önemli geçim kaynaklarından
biridir.Bölgede Patentli İspir Fasülyesi yetiştirilmektedir.
Tarıma elverişli alanların azlığı ve tarıma olan ilgisizlik
gurbet işçiliğini artırmıştır. İlçe halkı genelde fırıncılık
yapmaktadır.Arıcılık son yıllarda artmaktadır.İklim Karasal
İklim ile Karadeniz iklimi arasında geçiş göstermektedir.Çoruh
Nehrinde barajlar ve Çoruh Nehrine birleşen derelerde çok sayıda
HES yapılmaktadır.Tarihi yerler İspir Kalesi, Tuğrulşah Camii ve
Saltuklu Mezarları Kalıntılarıdır.
İspir ilçemiz Tarihi |
İspir’in bulunduğu Çoruh
boylarının tarih çağı M.Ö IX.yüzyıl sonlarında
başlamaktadır. .M.Ö 680 yıllarında Saka Türkleri Kafkas
Dağlarını aşarak Anadolu’da görülmeye başlar. M:Ö.665
yıllarında Saka Türklerinden Saperler Çoruh boylarına
yerleşir .Malatyalı tarihçi Anabasis bu bölgedeki
kabileden İspiritis diye bahsetmektedir.M.Ö.519 yılında
Pers İmparatoru I.Daryus zamanında Saperler Pers
hakimiyeti altına; M.Ö.140 yıllarında Sakaların Pam
oymağından çıkan Küçük Arsaklılar Devleti’nin eline
geçer |
Romalıların Anadolu ve Suriye’yi
fethe çalıştığı sıralarda İspir bölgesi Arsaklılar ve
Romalılar arasında el değiştirir. M.S.665 yıllarında
İslam Araplar Erzurum bölgesini alınca İspir 300 yıl
boyunca Arapların idaresinde kalır. (Emeviler,Abbasiler)
X. yüzyılında Abbasilerin zayıf düşmesinden istifade
eden Bizanslılar bölgeyi hakimiyetleri altına 1049
yıllarında Büyük Selçuklu komutanlarından İbrahim Yınal
Hasankale Savaşından sonra İspir bölgesini ele geçirir.
Ancak bölge tam anlamıyla Büyük Selçuklu Devleti’ne
bağlanamaz. 1071Malazgirt Savaşı’ndan sonra İspir ve
çevresi tamamen Müslüman Türklerin eline geçer. |
Anadolu Selçuklu Devleti
yıkıldıktan sonra çeşitli devletlerin himayesi altında
kalan İspir bölgesi 1401-1502 yılları arasında
Akkoyunlular’ın himayesinde kalır.Nihayet Eylül 1514
yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı
topraklarına Birinci Dünya Savaşı döneminde İspir ve
çevresi 1916 –1918 yılları arasında Rus işgali ve Ermeni
mezalimine uğramış;25 Şubat 1918’de Kazim Karabekir Paşa
komutanlığında 1.Kafkas Kolordusuna bağlı birliklerce
vatan topraklarına katılır. |
İSPİR'İN
DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU |
Birinci Dünya Savaşı devam
ederken bir çok olumsuzlukla baş göstermekteydi ki
bunlardan Doğu Anadolu ve Osmanlı İmparatorluğu için çok
büyük önem arz eden Enver Paşa komutasındaki iki
kolordumuzun Sarıkamış taarruzunda Allahuekber
Dağlarında donarak mahvolması, beklenen müdafaanın
yapılmasına imkân vermedi. Esasen Osmanlı Devleti
Birinci Dünya Harbine hazırlıksız girmişti. Bu sebeple
ordularımız düşman karşısında çekilmek zorunda kaldı.
1915 senesi Ocak ayında Halit Bey (sonradan Paşa),
Kafkas Kolordusuna bağlı iyi vatanperver bir Türk
kumandanıdır. Düşmanın ilerleyişi karşısında bir şey
yapmak istiyordu. İspir'in erkan ve eşrafı ile konuşan
Halit Bey, 1915 senesi Ocak Ayının son haftasında
Ispirlilerden de aldığı kuvvetlerle Devedağı'ndaki Rus
kuvvetleri ile kanlı bir boğuşmaya girdi. Rus kuvveti,
Ödük Yaylasına kadar geri çekildi. Bu sırada Halit Bey
Erzurum'un Ruslar tarafından işgal edildiği haberini
aldı. Bu haberi büyük bir teessürle, elemle alan Halit
Bey, halkı daha fazla perişan etmemeyi düşünerek geri
çekmeyi uygun buldu. Halkın da muhacir olarak hiç
değilse hayatlarını olsun kurtarmalarını bildirdi. Halk,
giden kumandan ve askerlerini yaşlı gözlerle uğurladı. |
1915 senesi Şubat ayında Rus
askerleri İspir'e girdi. Geri çekilirken kahraman Halit
Bey, inatçı mukavemeti düşmana kayıplar verdirdi. Üç
yıldan fazla bir zaman, acı ve karanlık esaret
yıllarından sonra Komünist ihtilali başlayınca Rus
askerleri İspirden de çekilmeye başladı. Ruslardan
boşalan yeri Ermeniler almak kararında idi.
Sırakonaklar'daki Ermeniler bunun hazırlığı içindeydi.
İspir erkanının hazırlıklı olması sayesinde yiğit
İspirli hemşerilerimizin şüpheli şahıslar üzerinde
buldukları vesikalarda: Taşnak çetelerinin başkumandanı
Antrenik Paşa'nın Bayburt katliamının tamamlanmakta
olduğunu ve sıranın İspir'e geldiğini bildiren Ermeni
niyeti anlaşılınca, İspir Müftüsünün başkanlığındaki
İspir Kurtuluş Cemiyeti’nin gayretiyle Sırakonaklar,
Bayburt ve Erzurum'daki Ermenilerin İspir'de katliam
yapmalarına mani olmak için halk silahlı mücadeleye
sevkedildi.
Sırakonaklarda bulunan yerli ve silâhlı Ermenileri de
milislerimiz çevirerek tecavüzlerine mani oldu. Bayburt
Ermenileri bir defa da Yanıkköprü Boğazını yarıladıysa
da öncüleri ile yapılan çarpışmadan sonra düşman
ilerlemekten vazgeçti.
Erzurum'dan İspir'e, Karakaya Boğazından girmek isteyen
Ermenilerle milis kuvvetlerimiz kanlı muharebeler
yapmışlar ve Ermenileri bu boğazdan içeri sokmuşlardır.
Ermenilerin esas maksadı Sırakonaklardaki Ermenileri
kurtarmak ve İspir halkını katletmekti. Fakat düşman bu
emelinde muvaffak olamamıştır.
Bu sırada 25 Şubat 1918 tarihinde Türk Ordusunun İspir'e
geleceği müjdesi verildi. O günün sabahı, Yüzbaşı Ziya
Bey’in başında bulunduğu süvari müfrezesi İspir'e geldi.
İspir, 25 Şubat 1918 tarihinde vatan topraklarına
katıldı. Ziya Bey 26 Şubatta Çamlıkaya’ya ve 27 Şubatta
Sırakonaklar'a vardı. Ermenilerin Türk Ordusu önünde
kaçtığını Bayburt'un ve Erzurum'un kurtuluşu ile gören
ve artık tehlikenin kalmadığını anlayan kahraman İspir
halkı, Sırakonaklar'daki Ermenileri esir etmek için
taarruza başladı. Yapılan çarpışmadan sonra Ermeniler
Yukarı Karakale Kalesi’ne sığındılar. Bu kale emniyetli
ve sağlam yapılışlı idi. Durumu tetkik eden Yüzbaşı Bey
alay kumandanı Atıf Bey'den acele iki top göndermesini
rica etti.
Yüzbaşı Ziya Bey,7 Mart 1918 günü kaleye top atışı ile
taarruza geçilmesi emrini verdi. Açılan gediklerden
içeri kuvvetlerimiz kaleye girdi. Fakat milis
kuvvetlerimizden büyük sayıda şehit olmasından başka
Yüzbaşı Ziya Bey ve beş askerimiz de şehit olmuştur. Az
imkanlarla çok iş başarılarak işgalciler memleketimizden
kovulur. |