Türkiye Cumhuriyeti'nin 81 ilinden biri olan Trabzon, Doğu Karadeniz bölgesinde
yer almakta ve 4.685 km2'lik
yüzölçümüyle ülke topraklarının % 0,6'sını oluşturmaktadır.
Doğudan Rize, batıdan Giresun, güneyden Gümüşhane ve Bayburt illeriyle
çevrili olan Trabzon'un kuzeyinde Karadeniz yeralmaktadır. Arazisinin % 77'si
dağlarla, % 33'ü ise platolarla kaplıdır. İl topraklarının güneyinde uzanan
dağlar, vadilerle yarılmış sırtlar halinde Karadeniz kıyısına kadar ulaşmakta ve
yer yer ikibin metreyi de aşmaktadır. Yeraltı kaynakları açısından oldukça
zengin bir konuma sahip Trabzon'da 17. yüzyıldan bugüne yerli ve yabancı
şirketler tarafından işletilmiş veya işletilmekte olan birçok maden mevcuttur.
19. yüzyılın ortalarında uzun yıllar Anadolu'da arkeolojik inceleme ve
araştırmalar yapan ünlü Fransız bilim adamı Charles Texier'e göre Trabzon
kentinin kuruluşu M.Ö. ikibin yılına kadar dayanmaktadır. Kentin adına ilk kez,
Yunanlı filozof ve tarihçi Ksenophon'un "Anabasis" adlı eserinde "Trapezos"
olarak rastlanılmaktadır.
Tarihçilerce M.Ö. ikibinli yıllarda kurulduğu varsayılan Trabzon'dan
sözeden ilk yazılı kaynak M.Ö. IV. yüzyılda yazılan Ksenophon'un Anabasis adlı
eseridir. Ksenophon eserinde Trabzon'dan bahsederken, burada Kolkhlar, Makronlar
ve Driller gibi birçok yerli kavimden sözetmektedir ki, son yıllarda yapılan
araştırmalar bunların Turanî kavimler olduğunu ortaya koymaktadır. Yine son
yıllarda yapılan araştırmalar; iskâna açıldığı tarihlerden itibaren Kimmerler,
İskitler, Bunturki ve Kıpçaklar, Halaçlar, Afşarlar ve Yazgurlar gibi Türk veya
Türklerle akrabalığı sözkonusu olan toplulukların bölgeye gelip yerleştiklerini
belirtmekte ve bölgedeki izleri üzerinde ciddi kanıtlar ileri sürmektedir.
Trabzon, M.Ö. VII. yüzyılda Kafkasya'dan gelen Kimmerler'in istilasına
uğramış ve kent yağma edilmişse de Kimmerler'in egemenliği uzun sürmemiş,
Anadolu'ya egemen olma planları yapan Medlerin Perslere yenik düşmesi üzerine bu
coğrafya tamamen Perslerin kontrolüne geçmiştir. Pers kralı I: Dareios'un
Perslileştirme politikası çerçevesinde yerleşim birimleri oluşturulmuş ve
Trabzon da "Pontos Kapadokyası" adlı büyük satraplığın (valilik) içinde
yeralmıştır. Ancak Makedonya kralı İskenderin'in Anadoludaki nüfuzunun artması
ile Trabzon'daki Pers üstünlüğü sona erdi ise de, İskender'in ölümü üzerine
meydana gelen kargaşadan yararlanan Pers soylusu Mithradates tarafından M.Ö.
III. yüzyılda, merkezi Çankırı yakınlarında bulunan Pontos devleti kurulmuş ve
bir süre sonra Trabzon da Pontos Krallığının egemenliği altına girmiştir.
Fakat Pontos Krallığı'nın bu bölgedeki egemenliği de uzun sürmedi.
Nitekim M.Ö. 86 yıllarında başlayıp 66 yılında Mithradates ordusunun, Romalı
komutan Pompesius'un ordusuna Kelkit vadisinde kesin bir yenilgiye uğramasıyla
bölge Romalıların kontrolü altına girdi.
İmparator Neron zamanında "serbest şehir" statüsü elde eden Trabzon'da,
ünlü Roma imparatoru Hadrian'ın döneminde önemli imar faaliyetleri olmuş, birçok
dini ve askeri binalar ile yollar, kentin su sorununu çözmeye yönelik su
kemerleri ve liman inşa edilmiş, Ortahisar surlarının bir bölümü yapılmış ve
ayrıca kentte inşa ettirilen bir darphanede, bir yüzünde Romalı imparatorların
resimleri bulunan paralar basılmıştır.
Roma İmparatorluğunun M.S. 395 yılında ikiye ayrılması ile Trabzon, Doğu
Roma / Bizans imparatorluğunun sınırları içinde kalmıştı. Bizans döneminde
imparator Justinianus zamanında kentte bazı önemli imar faaliyetleri
başlatılarak su kemerleri yaptırılmış, surlar onarılmış, birçok kilise yeniden
restore ettirilmiÅŸti. Ancak Bizans Ä°mparatorluÄŸunun merkezi olan Ä°stanbul'un,
Haçlı ordusunca işgal edilerek burada bir Latin devleti kurulması üzerine
imparator I. Andronikos Komnenos'un İstanbul'dan kaçan torunları Alexios ve
David tarafından akrabaları olan Gürcü kraliçesi Tamara'nın da yardımıyla
1204'de Komnenos Krallığı kurulmuş ve bu krallığın başkenti de Trabzon
olmuÅŸtur.
Bir süre Selçuklu Devleti'ne, daha sonra bir süre de Akkoyunlu Devleti'ne
vergi ödemeyi kabul etmek ve kendileri için tehdit olarak gördükleri Türk
beylerine kızlarını vermek suretiyle varlığını sürdüren Komnenos krallığı, Moğol
baskısından dolayı Anadolu'da meydana gelen otorite boşluğundan faydalanarak
özellikle kıyı boyundan batıya doğru ilerleyerek Sinop yakınlarına kadar
ulaşmıştır. Trabzon İmparatorluğu olarak da adlandırılan Komnenos hanedanı
tarafından adlarına paralar bastırılmış, kentte önemli imar faaliyetleri
gerçekleştirilmiş, Ayasofya Kilisesi başta olmak üzere bir çok dinsel yapı inşa
edilmiÅŸtir.
FETÄ°H
(26 EKÄ°M 1461)
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1453 yılında İstanbul'un fethedilip Bizans
imparatorluğunun yıkılarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yaratılması ile doğu
sınırlarının da güvence altına alınması açısından zorunlu bulunan Trabzon'un
fethi için gerekli hazırlıklar yapılarak donanma ve kara ordusu Trabzon'a
hareket etmiştir. 1461 yılında, bizzat Fatih'in komuta ettiği ordu tarafından
kuşatılan Komnenos Krallığı'nın başkenti Trabzon, kuşatmaya uzun süre
dayanamayarak teslim oldu ve böylece Türklerin egemenliği altına girdi.
Trabzon'u da ele geçirerek Osmanlı İmparatorluğuna katan Fatih, birkaç
gün şehirde kaldıktan sonra Gelibolu Sancak Beyi Kazım Bey'i Trabzon valiliğine
atayarak kentten ayrıldı. Bir süre müstakil sancak olarak idare edilen Trabzon
II. Bayezid'in oğlu Ahmet'in sancakbeyi olarak atanmasından sonra "şehzade
şehri" unvanını da kazanmış oldu.
1487 yılında Yavuz Sultan Selim'in vali olarak atanmasıyla birlikte
kentte imar faaliyetleri de hız kazandı ve 1515'de annesi Gülbahar Hatun adına
Hatuniye Camii ve külliyesi yapıldı. Osmanlı İmparatorluğunu hemen her açıdan
zirveye taşıyan, batılılarca da "Muhteşem Süleyman" olarak adlandırılan Kanuni
Sultan Süleyman 1495'de Trabzon'da doğdu. 15 yaşına kadar çocukluğunu Trabzon'da
geçiren ve ilk eğitimini burada alan Kanuni'nin padişah olmasından sonra Batum
ile birleÅŸtirilen Trabzon bir eyalet merkezi haline getirildi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 81 ilinden biri olan Trabzon, Doğu Karadeniz
bölgesinde yer almakta ve 4.685 km2'lik
yüzölçümüyle ülke topraklarının % 0,6'sını oluşturmaktadır.
Doğudan Rize, batıdan Giresun, güneyden Gümüşhane ve Bayburt illeriyle
çevrili olan Trabzon'un kuzeyinde Karadeniz yeralmaktadır. Arazisinin % 77'si
dağlarla, % 33'ü ise platolarla kaplıdır. İl topraklarının güneyinde uzanan
dağlar, vadilerle yarılmış sırtlar halinde Karadeniz kıyısına kadar ulaşmakta ve
yer yer ikibin metreyi de aşmaktadır. Yeraltı kaynakları açısından oldukça
zengin bir konuma sahip Trabzon'da 17. yüzyıldan bugüne yerli ve yabancı
şirketler tarafından işletilmiş veya işletilmekte olan birçok maden mevcuttur.
19. yüzyılın ortalarında uzun yıllar Anadolu'da arkeolojik inceleme ve
araştırmalar yapan ünlü Fransız bilim adamı Charles Texier'e göre Trabzon
kentinin kuruluşu M.Ö. ikibin yılına kadar dayanmaktadır. Kentin adına ilk kez,
Yunanlı filozof ve tarihçi Ksenophon'un "Anabasis" adlı eserinde "Trapezos"
olarak rastlanılmaktadır.
@otobusucakbilet kullanıcısından Tweetler |
|