Ebola virüsü THY uçağıyla İstanbul'a geldi iddiası! Ebola virüsü nedir? sorusunun yanıtını haberimizde bulabilirsiniz. Son günlerde tüm dünyanın gündemine oturan "Ebola" virüsünün bir salgın haline gelmesinden korkuluyor. Peki, Dünya Sağlık Örgütü'nün son verilerine göre 30 Temmuz'da yeniden patlak veren Ebola virüsü nedir? Ebola virüsü nasıl bulaşır? Bu virüsün tedavisi mümkün mü? Ebola virüsü ilk olarak ne zaman ortaya çıktı? Ebola virüsü ile ilgili bilmek istediğiniz her şey
bola virüsü THY uçağıyla İstanbul 'a geldi iddiası! Ebola virüsü nedir? sorusunun yanıtını haberimizde bulabilirsiniz. Son günlerde tüm dünyanın gündemine oturan “Ebola” virüsünün bir salgın haline gelmesinden korkuluyor. Peki, Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre 30 Temmuz’da yeniden patlak veren Ebola virüsü nedir? Ebola virüsü nasıl bulaşır? Bu virüsün tedavisi mümkün mü? Ebola virüsü ilk olarak ne zaman ortaya çıktı? Ebola virüsü ile ilgili bilmek istediğiniz her şey
İstanbul'da ebola şüphesi!
Nijerya Lagos'tan sabah saatlerinde İstanbul'a inen Türk Hava Yolları uçağında bulunan Afrikalı kadın bir yolcu çocuğuyla beraber sağlık kuruluşuna sevk edildi.
Nijerya Lagos'tan sabah saatlerinde İstanbul'a inen Türk Hava Yolları uçağında bulunan Afrikalı kadın bir yolcu ve çocuğu sağlık durumundaki şüphe nedeniyle Haseki Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ebola virüsünün belirtilerinden olan yüksek ateş ve kusma şikayetleri yaşayan kadın Atatürk havalimanından ambulansla hastaneye nakledildi. Kadının 3 yaşlarındaki çocuğunun ateşinin olmadığı belirtildi.
Nijeryalı kadın ve çocuğu için Haseki Devlet Hastanesi'nde özel önlemler alındı. Kadın ve çocuğun içinde bulunduğu ambulans intaniye servisi önüne yaklaşık 2 saat, saat (11:30'dan 13:20'ye kadar) bekletildi. Bu sürede pasaport kontrollerini yapan özel kıyafetli sağlık görevlileri, sık sık ambulans kapısını açarak hastayı kontrol etti. Uzun bekleyişin ardından özel kıyafetli sağlık görevlileri, Afrika uyruklu kadını tekerlekli sandalyeyle hastaneye nakletti. Küçük çocuk ise doktor nezaretinde yürüyerek binaya girdi.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Sağlık Bakanlığı'ndan daha sonra yapılan açıklamada ise yüksek ateş ve kusma şikayeti bulunan Afrikalı kadın yolcunun, çocuğuyla beraber sağlık kuruluşuna sevk edildiği belirtilerek, muayene ve tetkiklerinin devam ettiği duyuruldu. Açıklamada, "Söz konusu hastada şu an için Ebola virüsünün bulunduğunu söylemek mümkün olmamakla birlikte, geldiği ülkenin Nijerya olması sebebiyle Sağlık Bakanlığı olarak en küçük bulguyu dahi dikkatle değerlendirmeye almaktayız" denildi.
Bu arada, varış noktası Barselona olan yolcu uçağının tahliye edilerek, en küçük bir enfeksiyon ihtimaline karşın “Derin temizleme ve dezenfeksiyon" yapıldığı da bildirildi.
Açıklama şöyle:
"Nijerya'nın Lagos şehrinden İspanya'nın Barselona şehrine giden İstanbul aktarmalı THY uçağı Atatürk Havalimanı'na 12 Ağustos Salı ( Bugün ) sabah saatlerinde iniş yapmıştır. Uçağın yolcuları arasındaki Nijerya uyruklu 34 yaşındaki bir kadında “yüksek ateş ve kusma şikâyeti olması üzerine Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Sağlık Denetleme Merkezi ile temasa geçilerek söz konusu hastanın uçaktan indirilmeden tedbir amaçlı gözlem altına alınması sağlanmıştır.
Hasta ve beraberinde seyahat eden 4 yaşındaki çocuğunun ilk muayenesi uçakta yapılarak, 112 Acil Ambulansı ile İstanbul ilimizdeki bir hastanemizde gözlem altına alınmışlardır. Hastanın uzmanlar tarafından muayene ve tetkikleri devam etmekte olup, sağlık durumuyla ilgili ayrıntılı açıklama durumu takiben yapılacaktır.
Söz konusu hastada şu an için Ebola virüsünün bulunduğunu söylemek mümkün olmamakla birlikte, geldiği ülkenin Nijerya olması sebebiyle Sağlık Bakanlığı olarak en küçük bulguyu dahi dikkatle değerlendirmeye almaktayız."
UÇAK TAHLİYE EDİLDİ, DEZENFEKSİYON YAPILDI Açıklamada ayrıca, "Öte yandan, varış noktası Barselona olan yolcu uçağı tahliye edilerek, en küçük bir enfeksiyon ihtimaline karşın “Derin temizleme ve dezenfeksiyon" yapılmaktadır" denildi.
Ebola virüsü 30 Temmuz’da Gine, Sierra, Leone, Liberya ve en son olarak da Nijerya’da ortaya çıkan vakalardan sonra ismi anılan bir virüs oldu.
Ebola virüsü, insanlarda ve insan dışı primatlarda viral hemorajik ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan bu virüs, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmekte. Tanımlanabilen üç Ebola virüsü bulunmaktadır. “Ebola Sudan, Ebola Reston ve Ebola Fildışi Kıyısı”.
Çok tehlikeli olan Ebola virüsü, ishal, kanama, deri döküntüler ve yüksek ateşe neden olmaktadır. Oldukça bulaşıcı olan bu virüs, adını Afrika ’daki bir nehirden almaktadır ve kontrol altına alınmazsa salgınlar ortaya çıkar. Genetik materyalini RNA’dan alan virüs, 80 nm boyunda ve ipliksi yapıdadır.
Ebola virüsünün etkileri 2 gün ile 3 hafta arasında görülmeye başlanabilir. Yüksek ateş, boğazda kuruluk, kas ve baş ağrıları ilk etkileri olarak görülmeye başlar.
Ebola virüsü insanlarda en şiddetli ve ağır seyirli enfeksiyona yol açan mikroorganizmalardan biridir. Şiddetli kanamalı ateşe neden olur. Hastalığın seyri çok hızlıdır ve çok gürültülü bir septik şok gibidir. Ebola virüsü kanamalı ateşe neden olduğundan benzer hastalığa yol açan diğer bazı virüslerle birlikte "kanamalı ateş virüsleri" grubunda yer alır.
Ebola insandan insana kan, kusmuk, idrar, dışkı ve ter gibi çeşitli vücut sıvıları ile bulaşabilir. Ebolaya bağlı ölüm oranı yüzde 50 ile yüzde 90 arasında değişiyor. Ebola virüsü için etkili bir tedavi yöntemi bulunmamış olsa da destek tedavileri uygulanmakta.
EBOLA VİRÜSÜ İLK OLARAK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI Ebola virüsü ilk defa 1976 yılında Zaire'de saptanmıştır. Bu virüs hemen hemen daima sahra altı Afrika ülkelerinde görülmekte ve salgınlara yol açmaktadır. Hastalık primatlarda da (şempaze, goril) görülmekte ve insanlarda olduğu gibi ölümcül seyretmektedir. Virüsün insanlara nasıl bulaştığı tam olarak bilinmemekle birlikte kaynağın yarasalar olduğu düşünülmektedir
30 Temmuz 2014 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgilere göre Gine, Sierra Leone, Liberya ve son olarak Nijerya'da ortaya çıkan bir ölümlü vakayla, toplam 1440 vaka ve 826 ölüm olduğu bildirilmiştir. Ebola vakaları yukarıda kayıtlı ülkelerde tespit edilmiş olmakla birlikte, salgının bölgesel olarak yayıldığı anlaşılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola virüsüne karşı önlemler kapsamında seyahat kısıtlaması önerisinde bulunmamıştır.
EBOLA VİRÜSÜNDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ
Ebola Hemorajik Ateşi’nden korunma konusunda birçok zorluklar vardır. Ebola Hemorajik Ateşi ile insanların tam olarak nasıl enfekte oldukları bilinmediğinden az sayıda temel korunma tedbiri vardır.
Ebola Hemorajik Ateşinden etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmak için aşağıdaki önlemlere uymaları tavsiye edilir.
• Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde ve ellerin açıkça kan ve vücut sıvılarıyla kirli olduğu durumlarda susuz alkol-bazlı el losyonun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler.
• Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız.
• Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız.
• Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dahil vahşi hayvanların etini yemeyiniz.
• Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayın.
• Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi karantina önlemlerini veya bariyer hemşirelik tekniklerini uygulamak için hazır olması gereklidir.
Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven,maske,göz koruyucu ekipman gibi) yer almaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemekle ilgili olarak ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir.
Amaç enfekte hastaların salgı ve kanlarıyla teması önlemektir. Hastanın ölmesi durumunda cesetle doğrudan temasın önlenmesi de aynı şekilde önem taşımaktadır.
@otobusucakbilet kullanıcısından Tweetler |
|